Amacımız Türkiye’de parçalanmış tek siyasi görüş olan Türk milliyetçilerinin bir hedefte, Cumhurbaşkanlığı seçim sandığında birleşmesi idi.

Değerli ülküdaşlarım !

Hep beraber 1,5 yıl önce bir fikir ve hedef etrafında birleşmek üzere istişareler yaptık. Gönüllülük üzerine kurduğumuz 40’lar grubları Türk milliyetçilerinin arasında duyuldu ve ilgi uyandırdı. Olumlu ve olumsuz görüşler günlerce sosyal medya üzerinden paylaşıldı.

Amacımız Türkiye’de parçalanmış tek siyasi görüş olan Türk milliyetçilerinin bir hedefte, CB seçim sandığında birleşmesi idi.

Bu hedef için Türk milliyetçilerinin tüm

Türkiye’de ortak bir talebi oluşunca bildiğiniz süreçte bir Türk milliyetçisi aday çıkarmayı başardık.

Sn.Sinan Oğan desteklediğimiz aday olarak gerekli olan imzayı tamamlamayı da başardı.

Hepiniz hatırlarsınız ilk günlerde bu hedefimiz hafife alındı ve maalesef bizce çok yakından bilinen gerekçeler sebebi ile Ülkücü kamuoyunca bilinen bazı isimler bizden farklı düşündüler ve bu işin başarılamayacağını, aday çıkarılsa bile imza toplanamayacağını, toplansa bile çok az oy alarak Türk milliyetçilerini zayıf göstereceği iddiası ile karşı duruşlarını son güne kadar sürdürdüler.

Bazı kanaat önderi ve geçmişte önemli makamları temsil etmiş dostlar taraflarının bir Türk milliyetçisi adayı değil, Türk milliyetçisi geçmişi ve referansı olamayan iki adaydan birisini destekleyeceklerini kamuoyuna yazılı olarak da ilan ettiler.

Gerekçelerini genel olarak iki başlık altında ifade ettiler.

Türk milliyetçisi olarak çıkan ve desteklediğimiz adayın Türk milliyetçilerinin tüm Türkiye’deki kurum ve kanaat önderlerinde uzun istişareler ile ortak karar alınarak çıkmadığını dolayısı ile Türk milliyetçilerini temsil etmediğini açık olarak yazdılar.

İkinci gerekçeleri ise AKP ve Erdoğan’dan kurtulmanın milli bir mesele ve öncelikli hedef olaması gerektiği iddiası idi.

Bu iki gerekçeye de sırasıyla bir kaç cümle ile cevap vermek istiyorum.

Sn. Sinan Oğan’nın adaylığı süreci öncesinde yeterli istişare yapılmadığı iddiası bana göre eksik bir ifade.

Çünkü 1 yılı aşan bir süredir ülküdaşlarımız zincirleme olarak bir birler ile bu konu üzerine görüşüp tartıştılar. Kamuoyuna Sn.Sinan Oğanı desteklemeyeceğini ve başka bir adaya oy vereceğini ilan eden arkadaşımızla hem görüşüldü ve hem de kendisine aday olması teklifi yapıldı.

Ortak istişarenin yapılmadığını en son söylemesi gerekenler maalesef hepsi ile tek tek konuşulan arkadaşlar.

Olaya bir de şöyle yaklaşmalarını beklemek hepimizin hakkı olmalı.

Diyelim ki kendilerinin ifade ettiği gibi geniş istişare ve anlaşma ile bir aday belirleyemedik.

Ama buna rağmen bir aday çıktı ve ben Türk milliyetçilerini adaysız bırakmayacağım. Ben köprü olmaya hazırım. Sandıkta benim görevim 3.yolu açmak ve milliyetçilerin, ülkücülerin birleşerek ortaya çıkaracağı gücü görünür kılmak diyerek aday oldu. Ve yeterli imzayı toplayarak ismini CB aday pusulasına adını yazdırdı.

Bu bir başarı değil mi?

Bu başarı Türk milliyetçilerine öz güvenle ile bir sandıkta da olsa birleşme fırsatı vermiş olmadı mı?

Bu durumda hepimize düşen ne idi?

AKP’den ve Sn. Erdoğan’dan kurtulma önceliği seçimin 2. tura kalması halinde ortadan kalkıyor muydu?

1.Turda Türk milliyetçilerinin oylarını birleştirmesi zaten seçimi ikinci tura bırakmayacak mı?

Eğer iddia edildiği gibi adayımız ikinci tura kalmaz ise bizler ikinci turda istediğimiz adaya oylarımızı vermeyecek miyiz?

Şimdi sandıklar açılıyor.

Evet bu tartışmaları geride bırakmamız gerektiğimize inanıyorum.

Bakalım sandıklar açıldıktan sonra kimler “keşke” diyecek ya da “gördünüz mü iç dış kumpasları nasıl bozduk ? Türk milliyetçilerini hesaba katmayan kendi ideolojilerinin garnitürü yapmak isteyenlerin oyunlarını nasıl bozduk ?” diyecek.

Türk milliyetçisi bir aday çıkarma hedefine ve bu süreci başarı ile sürdüren, destekleyen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

İnandık ve kınayanların kanamasına ve hafife alanların söylediklerine bakmadan dimdik yürüdük.

Bizler üzerimize düşeni yapmaya çalıştık.

Gelecek olan Allah’ın kaderinde saklı.

Biz yapmamız gerekeni yaptık.

Seçimlerin milletimize ve insanlığa hayırlar getirmesi duasıyla;

15 Mayıs’tan sonra sorumluluğumuzun ve omuzlarımızdaki yükün daha da ağırlaşacağını hepimiz bilmeliyiz.

Seçimlerin milletimize ve insanlığa hayırlar getirmesi duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Hakkı Şafak SES