Bir başka olurdu eski de bayramlar…

Aylar önceden Bayramların hesabı yapılırdı. Beklemek, özellikle çocuklu yıllarımızda bir başka olurdu. Bayramlar Özelikle çocuklar için, coşkunun, sevginin, dayanışmanın adı olurdu.

Bayrama yakın son günlerin heyecanın tam doğru olduğu noktalar idi, bizim ( çocuklar) için. Heyecanla aldığımız bayramlıklarımızla yatar, Bayramlıklarımızla kalkardık.

Yeni alınan ayakkabılarımızı hep başucumuza koyardık. Bayram gelmeden önce doyasıya onlara bakardık ve Bayramda giymenin hayalini hep kurardık. Tarifi imkânsız bir heyecan sarardı bize, Bayram bizim için özlemdi diyalogdu sevgiydi, umuttu.

Biz Çocuklarda, büyükler de evlerde tatlı bir heyecan vardı. Günler önceden evlerde temizlik yapılırdı.

Yeni yeni hazırlıklar yapılırdı herkesi kocaman heyecan sarardı. Herkes çok iyi bilirdi ki bayram ,nimetti, lütuftu, bayram diyalogdu, ikramdı herkes böyle güzel duygularla Bayramı beklerdi. Pazarlar şenlenirdi, Esnaf para kazandırdı. Köylü Şehirli kendini yenilerdi. Güzel elbiseler kokular, şekerler alınır, külünceler yapılırdı. Kurban bayramlarında hayvan pazarları daha farklı şenlenirdi. Herkes İyi bir kurbanlık almanın derdine düşerdi. Heyecan her tarafta dorukta olurdu. Gönüller bir olurdu. Bayram günü geldiğinde herkes her ev şenlik yerine dönerdi. Kimi evlerde kazanlar kaynar. Bayramda gelecek misafirler için hazırlık yapılırdı. Ogün için bütün konu komşu herkes yemeğe çağırılırdı. Büyüklerin elini öpmek için çocuklar sıraya girerdi. Çocuklara şeker, harçlık verilirdi ve onlarda sevindirirlerdi. bunun yanında ev sofralarında yemekler tatlılar yerine alırdı. Herkesçe, herkese göre hediyeler dağıtılırdı.

Bayram herkes için özeldi, yani 7’den 70'ine kadar herkes kendine kendine pay buluyordu.

Köyde, mahallede var küskünlükler büyüklerin devreye girmesiyle barış sofrası ayrıca kurulurdu. Bayramlarda kimse büyükleri kırmazdı. Küslük yeri Bayram şenliğine dönerdi. Eski Bayramlarda birçok şey yenilik görebiliyorduk ve buda insanların daha da iyi kaynaşmasına vesile oluyordu. Köylerde, kasabalarda, kentlerde bayramın heyecanı güzel yaşanırdı.

Mahallede, köyde varsa fakir Aile onlar için ayrıca İmece usulüyle para toplanır ve o fakir fukara ailelere yardım edilirdi ve hiç kimse Kimin ne verdiğini bilmezdi. Birkaç büyük parayı alır Fakir Ailelerin evlerine bırakırdı. Evin, Babasına veya Annesine şu söylenirdi “Bu sizin Bayram harçlığınız gönlümüzden geldi. Yanlış anlamayın…” denilirdi. …Ve o fakir olan evde bayram havası eserdi. özellikle kurban yapamayan ve gücü olmayan aileler dikkat edilirdi. Kurban bayramında, fakir Aileler kesinlikle etsiz bırakılmazdı.

Şimdiki bayramlarla o bayramları kıyasla aldığımız zaman arada kocaman farkların olduğunu çok net olarak görüyoruz.

Maalesef eski heyecanlar Yok.

Eski dostluklar, komşuluklar ve eski diyaloglar güzellikler Yok

Bugün kentlerde komşular arasında dahi bir bayramlaşma yapılmıyor

En yakın akrabalar bile ziyaret edilmiyor

Kimsenin, kimseden haberi yok

Manevi değerler neredeyse tükenmiş gibi..

Oysa ki bayramların, önemli en güzel tarafı büyükleri, yaşlıları, kimsesizleri, yalnızları ziyaret etmek, onların gönüllerini kazanmak çok önemliydi.

Her geçen gün insanı temellerden uzaklaşıyoruz.

Bayramlar sadece neredeyse sembolik olarak var artık.

Eski geleneklerimiz, eski örf adetlerimize uygulansa; Bayram deyince, aklımıza yardımlaşma, diyalog güzellik, Dostluk, kardeşlik bunlar gelirdi.

Nerede o eski Bayramlar.

Kurban Bayramınız kutlu olsun… İyi bayramlar

YENİURFA GAZETESİ 08.07. 2022

MEHMET CANBEYLİ