Urfa'da ölülere hizmet ettikleri kadar dirilere hizmet etseydiler şehir cennet olurdu. Örneğin her yapılan yeni binanın bahçesine on onbeş ağaç dikmeyi belediye mecburi kılsa ne güzel olur! Mesela her iş yeri önüne bir kaç ağaç dikilse kötü mü olur? Cami yaptırmak kadar ağaç dikmenin sevap olduğunu hocalar, şeyhler. hacılar, hocalar neden anlatmaz? Şehrin akmayan çeşmelerinden ve derelerinden su akıtmak çok mu zor?

Bu şehre bir Firuz Paşa lazım ki, bütün mal varlığını su yolunda su gibi harcasın, kanallar, çeşmeler, hayratlar yapsın. Bu şehre bir Sakıp Efendi gibi bir zengin gelmeli ki, köşkünü edebiyat mahfili yapsın.Vakfiyeler kurup han hamam medrese inşa etsin. Yüksek zevk sahibi olduğu için iftar sonrası müzik icrası için vakfiyeye şart koşsun! Bu şehre bir Nabi gelmeli ki, paşaları padişahları hicvettiği gibi hicvetsin idarecileri. Bu şehre Roma imparatoru Justinan gibi bir kral misafir olmalı ki şehrin planlamasını yeniden yapsın, mimarlar göndersin. Bu şehre İbn Teymiyye gibi bir alim gelmeli ki heterodoks tarikatların sonu gelsin. Din akıl ve vahyin ışığında yaşansın. Bu şehire ibrahim gelsin ki Nemrut'un ateşle tılsımladığı şehri su ile tılsımlsın!

Ey kadim ve kutsanmış Urfa!
Yanıyoruz İbrahim'in mucizesi daha ne zaman inecek gökten? Ne zaman serin ve selamet olacak şehir!