Tarihte ilk şehir kurucular peygamberlerdir; Hz. Adem ilk taşı (Hacerül esved) Arafat'a bıraktı. Ondan sonra Hz. İbrahim o taşı bir işaret kabul ederek Kabe'yi yaptı. Oğlu İsmail orayı bayındır kıldı. Sonra şehir kurmasıyla ünlü İdris peygamber birçok şehirler inşa etti. Bunlardan dört tanesi en ünlüydü. Bu dörtten biri Harran'dı. Süleyman peygamber bir mabet etrafında Kudus'ü inşa etti. Hz. Muhammed bozulmuş Mekke'de yapamadığı ideal şehri Yesrip'te yaptı. Medeniyet kültür eksenli evrensel hukuka dayalı ilk islam şehrini bir cami etrafında inşa etti ve adına Medine dedi. Evrensel hukuk diyorum çünkü Medine vesikası Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanları içine alıyordu. Müşrikler bedevi/talancı ve kitapsız olduklarından onların bu sözleşmede yeri yoktu!

Bir de krallar ve komutanların kurdukları şehirler vardır. Firavunlar Mısır'ı kurmuştur. Nemrut Babil ve Urfa'yı. İskender'in valisi/komutanı Urfa'yı Roma benzeri bir şehre dönüştürmüş adını Edessa koymuştur. İstanbul'u önce Kostantin kurmuş sonra fetihle birlikte Fatih yeniden inşa etmiştir. Mahalle aralarında şehit olanları bulunduğu yere defnettirmiştir. Çünkü mezarın olduğu yerde misafir değil mukim(ev sahibi) sayılırsın. Şehri islam mezarları ve camileriyle dönüştürmüş. Dostoyevski'nin romanlarının mekanı meşhur Peterspurg'u bizim deli dediğimiz Büyük Petro inşa ettirmiştir! Rusya'nın ve kendisinin Avrupa'nın en büyüğü olduğunu göstermek için.... Roma, Paris ve diğer Amerika şehirlerinin kuruluşunu saymıyorum. Çünkü şehirlerin kuruluşu ile daha çok şey söylenebilir ve bu liste uzayıp gider.

Burada görülmesi gereken tek bir hakikat vardır; şehirleri peygamberler ve büyük adamlar kurarlar. Küçük ve alçak adamlar ise yıkarlar. Tarihte büyük kral ve komutanlar savaşla şehirleri yıktıklarında yerine ondan daha iyisini yapmaya çalışmışlardır. Şehir kurmak peygamberlere has büyüklük ve erdem göstergesidir. En büyük erdem şehir kurmaktır. Bir şehri yıkıp yerine daha iyisini yapmayan barbarlar, bedeviler, talancılar ve rantçılardır. En barbar dediğimiz Timur Anadolu'da şehirleri yakıp yıkarken kendi ülkesinde dünyanın en güzel şehirlerini kurmuştur. Şehir kurmak peygamber geleneğidir; bu gelenegi sürdürmek Lütfi Bergen'in deyişiyle "sünnet"tir. Şehir yıkmak ise ihanet ve alçaklıktır. Vesselam!