Arada bir uğrardı. Öyle kolay değildi bizim Vahdet Radyoya çıkmak. 5 kat, tastamam 127 basamak. Yukarı çıktığında yorgunluğun ve bitkinliğin bütün emareleri yüzüne yansır ama yine de nahif kişiliğinin gereği, yüzünde ısrarlı ve zoraki bir tebessümle girerdi içeriye..

Bazen yalnız gelir, bazen de en yakın arkadaşı, bestekar Ömer Önder Güney ile birlikte gelirdi.

Değerli ortağım Ramazan Toprak ın odasına geçer muhabbete başlardık. Şehitkamil Belediyesinin basın yayın müdürüydü ama biz ne basından, ne de yayından konuşmazdık. Ezo gelin ile ilgili bir projesi vardı. Tam olarak hatırlamasamda aklımda kalmış. Ömer Önder Güney'in besteleri, şiir ve sanata dair idi genellikle sohbetimiz. Dost muhabbetiydi..

Vahittin ağabeyi en çok içli bakışları, mütebessim yüzü ve insanın içini ısıtan gülüşüyle tanırım. Samimi bir dost ve tam bir Anadolu insanıydı, "Mert ve açıksözlü"

Hayat bu kadar kısa aslında. Öte yandan güzel insanlarla güzel hatıralar biriktirecek kadar da uzun..

Vahittin ağabey güzel yaşadı. Namuslu bir hikayesi vardı ve ardından güzel temennilerde bulunan dostlar bıraktı.

Toprağı bol, mekanı Cennet olsun..

Bir 1 kişi ve şunu diyen bir yazı 'SAYGIYLA ÖZLEMLE ANIYORUZ' görseli olabilir