(İNSANIN Fıtri/Doğal(HAM/Yavan) Kişiliğini, TOPLUMUN (Sosyal ve Doğal) HAYAT Gerçekliğinde-Eğiterek; Kişiye ait Özel bir “KARATERE” çeviren temel kavramlar..)

(İNSANIN Fıtri/Doğal(HAM/Yavan) Kişiliğini,TOPLUMUN(Sosyal ve Doğal)HAYAT Gerçekliğinde-Eğiterek; Kişiye ait Özel bir “KARATERE” çeviren temel kavramlar..)

Yüce Allah insanlara!

"BEN,Ahlâk Ve Amelinizi tamamlamak üzere Size;DİNİMİ gönderdim" diyor..

Peki!

Ahlâk Ve Amel nedir?

-Ahlak ve amel dindir,“DİN” de,Yüce ALLAH’IN bir yüzü Kişinin Ruhsal(Duygusal      (AHLAKINA),bir yüzü de “ Bedensel(AMELİNE) bakan “EMİR VE YASAKLARI” demektir,ki-Elbet;Bu manada Herkesin “DİN’İ” ancak sahip olduğu Akıl Ve İzanı yani Kişiliğinin(AHLAK VE AMELİ) kadardır,denilmiş..

 

AHLAK, kişinin içe dönük soyut huyunu(akli/nefsi,kalbi,ruhsal/duygusal olan manevi) eğitsel/fikirsel  değerlerini, AMEL de dışa dönük somut(ahlakından beslenen bedensel maddi hareketlerinin) iş,duruş ve eylemlerini ifade ederek;İkisi beraber kişinin olumlu (doğru,iyi,güzel ve yararlı) ya da olumsuz(Yanlış,kötü,çirkin Ve yararsız) fikir,düşünce Ve duruşunu oluşturur,ki bu manada KİŞİNİN-Hayata uygulanan toplumsal/MEDENİ statüsünü de-ONUN sahip olduğu “AKIL,İLİM Ve İRFANIYLA” besleyerek büyüterek geliştirdiği “AHLAK VE AMELİYLE aktif özgün/Kişisel  “KARAKTERİNİ” belirler..

Elbet!

Bu vazgeçilmez “TEDBİR VE TAKDİR” tasarrufunun bir nihai amacı/HEDEFİ olmalı, ki,Yüce ALLAH onu çok anlamlı,eşsiz/benzersiz bir paye “EŞREF-İ MAHLUKATLIK” beratıyla (ÖDÜLLENDİRMEK)adına özendirip-Yaratarak,özel/özgün bir “KADERE” de bağlayarak-İNSANLARIN Boynuna dolayarak-Elbet ONLARA, kendi ezeli Ve ebedi HİKMETİNDEN(ilmi iradesinden bahşettiği)Cüzi iradesi (AKIL Ve İZAN)kadar ancak Dünyevi “AHLAK Ve AMELİNDEN” yani nihai “KADERİNDEN” görevli ve sorumlu tutacaktır ki-Yüce ALLAHIN asıl Amacı da; Şüphesiz İnsanların makul ve makbul bir KADERLE/Dünya hayatlarını yaşayarak-sahip oldukları(tasarruf ettikleri) güzel,doğru ve iyi “AHLAK VE AMELLERİYLE (Yaratılışıyla Ruhlarına geçirilerek-Doldurulması istenen-iç boş bir /NOT KARNESİ hükmündeki) “EŞREF-İ MAHLUKATLIK” beratını geçerli notlarla doldurarak-Hedeflenen HAYAT DİPLOMASINI da alarak,onun payesi olan “KURTULUŞ REÇETESİYLE” beraber yeniden, Yüce ALLAH’A doğru mutmain olarak “HESAP VERMEK ÜZERE” Kendi vuslatına(VARLIĞINA) kavuşturmaktır..  

Bu manada!

-AHLÂK, Yüce ALLAH'IN İnsanı yaratırken-kendi Zati/İlmi HİKMETİNDEN ruhumuza yüklemiş olduğu-FITRİ(Doğal/5 duyunun) ham ve potansiyel bir akli/fikirsel his, duygu ve düşüncenin algılama, güdülenme, etkilenme ve direnme gücünün;Manevi soyut“HULK'U” Ve özünün aklı Ve nefsani refleksidir,ki kişinin dünyaya doğumundan itibaren-içinde yaşadığı doğal ve sosyal çevreden beslenerek-kişiye ait özgün ve örgün bir KİŞİLİK hâlini alırken,

-AMEL, doğumuyla kişide var olan doğal/fıtri ahlak ile içinde yaşadığı doğal/sosyal çevrenin genel kültüründen(örf/adet) beslenip şekillenen genel Ahlakının/Huyunun),Onun içinde yer aldığı (aile,okul,sosyal ve doğal çevre gibi)hayat alanlarındaki etkileşim Ve eğitimden geçirilmesiyle şekillenen-Davranış biçimlerinin; İyi ya da kötü (Potansiyel bir karaktere) de dönüşmesini sağlayan çok aktif Ve olumlu(anlamlı,güzel Ve yararlı/faydalı)  ya da çok olumsuz(anlamsız,çirkin ve yararsız/faydasız) özel “EYLEM” biçimini ifade eder...

O halde!.

Şimdi de bunun genel oluşum ve gelişme sürecine bakalım..

 Evrenle insanların “Yaratılış Ve İmtihan Sürecine” baktığımızda,ALLAH;”Biz insan’a kendi NEFSİMİZDEN(Varlığının Akli Ve İlmi (BİLGİ)Hikmeti) üfledik!”diyor..

 

Burada sözü geçen NEFİS, şüphesiz ki ALLAH’IN ezeli ve ebedi varlığından teberrüz ve tezahür eden ilmi iradesinin bir tecellisi olan Hikmetiyle ESMA-İ HÜSNASININ çok cüz’i bir numunesi olabilir,ki;Eşref-i Mahlukat olmak üzere yaratarak,kendinden bir parça saydığı İNSANA bahşetmiş ve onu sınamak amacıyla da,yegane Maliki,Sultanı Ve Mutasarrıfı  olduğu Kainatı(Mahlukatıyla beraber dünyayı)imar,inşa ve ihya etmekle görevli ve sorumlu tutarak-elbet Diniyle/Kitabıyla-KUR’ANI VE PEYGAMBERİYLE İRŞAT ederek desteklemiş Ve verdiği sınırlı ömrüyle KADERİNİ yaşadıktan sonra da, pak ve temiz bir ahlak ve ameliyle beraber kendi ZATINA dönmek üzere de ŞU FANİ İMTİHAN YURDUNA göndermiştir..  

 Evet/Şüphesiz ki!

ALLAHIN muradı budur,insana bahşettiği ahlakını(MANEVİ HULKUNU)akıl ve izanı kadar KİTABI/KUR’AN VE PEYGAMBERİN ahlakıyla İRŞAT ederek-İlahi rızasına uygun hale getirerek -onunla amelini(Dünyevi İş Ve eylemlerini) düzelterek; İNSANIN bu her İki VAZGEÇİLMEZ Hasletle (AHLAK VE AMELİYLE)dünyayı imar,inşa ve ihya etmek üzere de-Hayatını KADERİNİ yaşaması-görev ve sorumluluğunun ROL VE MİSYONUNU da eksiksiz olarak yerine getirmesidir..

Elbette!

“Yüce ALLAH tarafından kendisine verilen bu görev ve sorumluluğu, AKIL VE İZANI kadar ahlak ve amelini de Allahın Kitabı/Kur’an Ve Peygamberinin ahlak ve ameliyle İrşat eden bir insan-Kulluk borcunu da ifa etmiş olarak-Kaderini yaşar Ve elbet;Allahın rızasını kazanmış olarak, mutlu,huzurlu,umutlu pak temiz bir yüz akıyla ve de mutmain bir RUH haliyle Ona(ALLAHA) geri dönmesi beklenir..”

 Ancak!

“Bunu anlamayan,dinlemeyen ve asla yaşamayarak-DİN’DEN (ALLAHIN kendilerine bahşederek yapmasını istediği (AHLAK Ve AMELDEN)sapanların da-Sonu hüsrandır ki-Onlar ancak; Yüce ALLAHA büyük bir azap,pişmanlık ve mahcubiyet içinde-YÜZÜ Ve RUHU kaskatı  umutsuz (KARARMIŞ) olarak geri dönerler..”

Çünkü!

Ahlâk, Yüce HAKIN kendi huyundan KULUNA bizzat bahşettiği aziz/ leziz bir KİŞİLİK ikramıdır, Amel de KULUN iman,Biat ibadet ve icraatından HAK’INA sunduğu makul ve makbul bir TAKVA,IHLAS VE INFAK buketidir ki;Ahlakı KULUNA veren ALLAHTIR, Amelini de, Dininin/PEYGAMBERİNİN güzel AHLAKIYLA besleyip İRŞAT ederek-rızasına uygun  bir KARAKTER hâline getirerek ALLAH'A sunmak da elbet KUL’UNUN vazgeçilmez görevidir..

Hülasa!

Ahlak ALLAH’TAN(Dininden),Amel de KUL’DAN(Kulun Dinine uygun olarak hayata geçirdiği) fikir,duruşu;Allah her ikisini de rızası istikametinde takva ve ihlasla KUR’AN Ve PEYGAMBERİNİN AHLAK VE AMELİNE uygun olarak İRŞAT Ve İHYA ederek oluşturmayı, yaşamayı ve yaşatmayı Bize  Ve cümle HAK DOSTLARINA nasip etsin..

SON/SÖZ!

“AŞKIN ham bir meyvesiydim;

Olmaya geldim dünyaya,

HAKKIN boş bir küfesiydim;

Dolmaya geldim dünyaya,

AŞKTIR Benim HAKİKATİM;

Bulmaya geldim dünyaya..”

DİNİM/İNFAK-I BERATIM;

Almaya geldim dünyaya..”

Bu manada!

Bütün HAK DOSLARINA da “Hakkın rızasına uygun” hayırlı Cumalar diliyorum..

Sevgilerimle..