Çay, ekmek, peynir, zeytin, domates, salatalık, karpuz, börek, bal şerbeti, su her şey çok çok güzeldi. Biliyorsunuz ki Allah'ın nimetleri saymakla bitmez.

GÜZELLİKLER BAŞKENTİ

Gezdiğin gördüğün yerler senin olsun, bize yediğin içtiğin şeyleri anlat derseniz, anlatırız.

Bugün Adıyaman Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Sayın Mehmet Torunoğlu 'nun düzenlemiş olduğu kahvaltılı basın toplantısına katıldık.

Toplantı, Adıyaman Üniversitesi'nin ukdesinde olan ama Adıyaman Ticaret Sanayi Odası tarafından faaliyete geçirilen gastronomi merkezinde yapıldı.

Dolayısıyla her şey çok güzeldi. Çay, ekmek, peynir, zeytin, domates, salatalık, karpuz, börek, bal şerbeti, su her şey çok çok güzeldi. Biliyorsunuz ki Allah'ın nimetleri saymakla bitmez. Bizim de yiyip içtiğimiz şeylerin hepsini burada saymamız mümkün değil.

Başkanımızın da dediği gibi, gastronomi merkezi tam olarak faaliyete geçmediğinden bütün özellik güzellik ve çeşitlerine rağmen Adıyaman'a has bir kahvaltı sofrası değildi ama gastronomi merkezinin faaliyete geçmesiyle sunulacak olan her şey mümkün mertebe daha bir yerel olacaktı.

***

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Mehmet Torunoğlu'nun göreve başladığı günden bugüne kendisinden bekleyenmeyen bir performans sergilediğini söyleyebiliriz.

Hem temsil kabiliyeti olarak, hem mevzuata hakim olarak, hem Adıyaman'ın sorunlarını en üst düzeyde yetkililere iletme bakımından başında bulunduğu kurumun hakkını veriyor gerçekten.

Kuyulu Yeşil Osb'den( Türkiye'deki 4. yeşil OSB olacak) Organize Sanayi bölgesine, Küçük Sanayi Sitesinden turizm alanlarının geliştirilip tanıtılmasına, yöresel yemeklerin coğrafi işaretlerinin alınmasından gelen turistlerin bir gün daha Adıyaman'da konaklamasına kadar toplantının içeriğine dair ana başlıkları basından takip edebilirsiniz.

Benim en çok dikkatimi çeken konu, Avrupa Birliği hibe projesi ile açılan birçok kurs, yetersiz başvuru nedeniyle başlayamamışken, güzellik uzmanlığı kursuna 200 kadının başvurmuş olması.

Bu güzellik uzmanlığı kursuna başvuran birçok kadın sertifikasını almış ve bir çoğu da işletmesini faaliyete geçirmiş durumda.

Öyle ki, bugün bir kurs daha açılacak olsa başvuracak 500 kadın daha olacak belki de.

Bu toz, duman, toprağın, kirliliğin içinde, çarşısı, pazarı, sokağı, caddesi, her bir karış toprağı enkaz haline gelen bu şehirde birçok kişi elini yüzünü yıkama gereği duymuyorken, güzellik merkezleri nasıl iş yapar, insan neden o kadar süslenme gereği duyar, gerçekten anlamış değilim.

Depremden 3 ay kadar sonra yazmıştım; her bir yer kapalıyken, hiçbir esnaf işine başlayamamışken, on binlerce vatandaşımız çadırlarda ve konteynerlerde yaşıyorken nasıl olur da bunca güzellik salonu açık olur diye.

Bu gidişle Adıyaman'da cep telefonu dükkanı ve çiköftecilerden sonra en çok rağbet görecek sektörlerden biri güzellik salonları olacak.

Daha önce tarım, sanayi, kültür, turizm, spor gibi birçok alanda başkent oluşumuzu tescillemiştik. Bir eksiğimiz güzellik salonlarıydı, onu da çok yakında tamamlayacağız inşallah; güzellikler başkenti...

***

İlk kez bir toplantının içeriğine değil de, toplantıda yediğimiz içtiğimiz nimetlere değinelim dedik, onu da elimize yüzümüze bulaştırdık...