Mehmet Erdem, ardında yalnızca bir görev geçmişi değil; temiz bir isim, onurlu bir duruş ve nesiller boyu anlatılacak bir ahlak mirası bırakarak aramızdan ayrıldı.

Mehmet Erdem’in Ardından

Adıyaman Belediyesi eski başkanlarından Mehmet Erdem, ardında yalnızca bir görev geçmişi değil; temiz bir isim, onurlu bir duruş ve nesiller boyu anlatılacak bir ahlak mirası bırakarak aramızdan ayrıldı.
O, toplumun her kesimi tarafından kabul gören, hatırı sayılır bir Adıyamanlıydı.

68 kuşağının ülkücüsü, 78 kuşağının ise ağabeyiydi…
İyi bir eğitimci, iyi bir sporcu, iyi bir idareciydi.
Ama her şeyden önce iyi bir insandı.

12 Eylül sonrasında savrulan ülkücü camia, 1984 yılında Mehmet Erdem’in MDP’den belediye başkan adaylığı etrafında yeniden toparlandı. O günkü Türkiye siyasetinde, Rahmetli Turgut Özal’ın rüzgârı kasırgaya dönüşmüş, ANAP iktidar yolunda hızla ilerliyordu. Ancak ANAP Genel Merkezi’nin taşranın nabzını okuyamaması, Adıyaman’ın eğilimlerini görmezden gelmesi, bu şehirde ciddi bir kırgınlık oluşturmuştu.

Adıyamanlılar bu kırgınlığı sandıkta dile getirdi ve Mehmet Erdem etrafında kenetlenerek ANAP’a hatırı sayılır bir ders verdi.

Mehmet Erdem, kısa bir süre sonra Adıyaman’a acil ve hayati yatırımlar kazandırabilmek adına iktidar partisi olan ANAVATAN Partisi’ne geçti. Bu karar, yakın çevresinde ve dava arkadaşları arasında tartışmalara neden oldu. Hatta bu süreç, Mehmet Erdem etrafındaki ilk siyasi kopuşun da başlangıcıydı.

Ancak herkesin üzerinde mutabık kaldığı tek bir gerçek vardı:
Mehmet Erdem son derece namuslu ve dürüst bir siyasetçiydi.

Mehmet Erdem'e Malatya ve Adıyaman’ın tamamı kefil olur.
İş dünyasının önemli isimlerinden Konukoğulları başta olmak üzere, birçok yatırımcının kendisine her türlü imkânı sunabileceği bir ortamda, bu imkanları kullanmamış; kişisel menfaat yerine Adıyaman’ın ve Adıyamanlıların çıkarını gözetmiş, harama asla yaklaşmamıştır.

Bizim için o, sadece bir belediye başkanı değildi.
Bizim gençlik liderimizdi.
Herkes ona “Erdem Abi” diye hitap ederdi.
Ve doğrusu, ismi karakterine bu kadar yakışan başka kaç insan vardır, bilinmez.

Yaklaşık on yıl önce Malatya’da bir parkta; Adıyamanlılar Derneği Başkanı Melih Demirbay, Hamit Özpolat, Türk Ocakları Başkanı Nadir Günata, Bahattin Öner ve birkaç dost otururken, “Mehmet Erdem Abi ne yapıyor?” diye konuşmaya başladık. Telefona sarıldım, aradım.
“Birazdan gelirim” dedi.

Aradan bir saat geçti, gelmedi. Tekrar aradım.
“Yeni yola çıktık, geliyoruz” dedi.

Yanındaki genç arkadaş sonradan kulağıma eğilip şunu söyledi:
“Başkanım, Erdem Abi’nin arabasının önünde ve arkasında iki araç vardı. Arabası çalışmıyordu, aküsü bitmişti. Önündeki aracın sahibi geldi, yolu açtık; hep birlikte iterek çalıştırdık, öyle geldik. Kusura bakmayın.”

Adıyaman Belediye Başkanlığı yapmış, yıllarca Ülkü Ocakları’nda görev almış, Malatya Belediyesi Esenlik Şirketi gibi milyarlık–trilyonluk bütçeleri yöneten bir kurumda genel müdürlük yapmış Mehmet Erdem’in arabası…
1994 model, eski bir Hyundai’ydi.

İşte Mehmet Erdem buydu.

Hırsızlığın meşrulaştırıldığı, yalanın siyasetin rutini hâline geldiği bir dönemde;
o bize namuslu kalınarak, dürüstçe siyaset yapılabileceğini hem öğretti hem de yaşayarak gösterdi.

Bugün memleketimizin, ülkemizin Mehmet Erdem gibi insanlara ne kadar çok ihtiyacı olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Mehmet Erdem-1

Kendisiyle çok güzel anılarımız var.
Hakkımız varsa helal olsun.

Ve itiraf etmek gerekir ki; sonraki seçimlerde kendisine sırt dönen, ona vefasızlık eden seçmenler olarak, bugün onun huzurunda mahcubuz.
Bu şehir adına kendisinden özür diliyoruz.

Mekânın cennet olsun Erdem Abi…