Devlet millet el ele, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte, örnek gösterilen dayanışma ortaya koyuldu

Yaşanılan bu istisnai felaket karşısında devlet millet el ele, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte, bütün dünyanın örnek gösterdiği bir dayanışma ortaya koyuldu.

Buna rağmen, sönen ocaklarımız üzerinde ikbal arayan malum siyasi çevrelerin sözcüleri, gazetecileri ve sosyal medyadaki örgütlü yapıları ile devletimizin ve milletimizin kadim düşmanı terör örgütleri yaşadığımız bu asrın felaketini ilk anından itibaren fırsata çevirmeye çalıştılar.

Bilim adamlarının 500 atom bombasının enerjisine sahip olduğunu söyledikleri bu depremde bile atalarımızın dediği gibi su uyudu ama düşman uyumadı ve ibretle gördük ki yine onların dediği gibi kış kışlığını yaparken bu ata sözünde adları malum olanlarda kendilerine yakışanı yaptılar.

Yangınımıza su dökmek yerine, körüklerle üzerine giderek akla hayale gelmez yalanlar söyleyip ve yazdılar bununla da yetinmeyip Hollywood sakinlerin dahi kıskandıracak senaryolarına uygun oyuncular bularak sahneye koydular.

Yabancı otoritelerce bu denli büyük bir felaket, bu mevsim şartlarında, her alanda en ileri seviyede olan ülkelerde dahi aksaklıklar yaşatacağını ifade ettikleri facia şartları elbette bizim içinde geçerli oldu.

Fakat hamdolsun asla umutsuzluğa kapılmadan, karamsarlığa düşülmeden, devlet ile millet kenetlenerek acıları dindirmek, yaraları en kısa sürede sarmak için alınan kararların deprem mahalinde uygulanmasına başlanıldı.

Bu felaketin ateşi sadece düştüğü sineleri değil, 85 milyonu, dahası insanım diyen herkesin yüreğini yaktı.

Türk dünyasının büyük evladı Can Azerbaycan’ın özgürlük şairi Türkiye sevdalısı merhum Bahtiyar Vahapzade’nin 1999 depremi için yazdığı DEPREM şiirinin son kıtasında;

“Bu kaderi ne kötüle, ne kına

Döneceksin yine dünkü çağına.

Kurban olum sinendeki dağına,

Uca başım, amel taşım Türkiyem.”

dediği gibi bunun da üstesinden gelip daha da güçlenerek varlığımızı dünya durdukça sürdüreceğiz.

Ve bir şey daha yapacağız; ne milletçe maruz kaldığımız asrın felaketini ne yaşadığımız acıları, ne sönmüş ocaklar üzerinde siyasi ikbal arayanları, ne de istiklal ve istikbalimiz üzerinde karanlık hesap yapanları asla unutmayacağız.

Acımızı paylaşan, yüreklerimizde ve hanelerimizde meydana gelen bu benzersiz yangını söndürmede yanımızda maddi ve manevi olarak yer alan kişi, kurum, kuruluşlar ile ülke ve milletlere, milletçe canı gönülden teşekkür ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Cenabı Hak tüm deprem şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin, bir daha milletimize ve bütün insanlığa böylesi afetler göstermesin. Milletimizin başı sağ olsun, devletimiz ilelebet var olsun.