Bahtiyar Vahapzade, Türk Soyluların tamamının hasleti olan hürriyetleri, vatanları için yaşadıkları ‘QARA YANVARLAR’ ile ödedikleri bedelleri şöyle ifade etmiş;

Azerbaycan'ın özgürlük şairi ve başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasının saygı ve rahmetle andığı büyük evladı merhum Bahtiyar Vahapzade, Türk Soyluların bir tamamının hasleti olan hürriyetleri, vatanları ve değerleri için yaşadıkları ‘QARA YANVARLAR’ ile ödedikleri bedelleri ve ulaştıkları kutlu sonucu şöyle ifade etmiş;

“İnsan insan olur öz hüneriyle.

Millet millet olur hayrı, şeriyle.

Toprağın bağrına cesetleriyle.

Azatlık tohumu septi şehitler.”

Çin seddinden, Balkanlar’a Galiçya’dan Yemen’e toprağı şehidlerinin kanları ile vatan yapan Türk soylular  bunun bedelini kendilerine karşı kalleşçe yapılan ‘soykırımlar’ ile ödemişler ve bu vahşetler de, Can Azerbaycan’ımızın şivesi ile ‘Hamımızın Özü Üçün QARA YANVAR OLAR!.’

İşte bu acılarımızdan birini, Irak’taki kadim Türkmeneli topraklarında, Türk varlığını yok etmek amacıyla yaptığı zalimce katliamlarla 16 Ocak 1980 de Irak’ın patolojik diktatörü Saddam Hüseyin rejimi yaşatmıştır.

Türkmen liderlerden, Doç. Dr. Necdet Koçak, Alb. Abdullah Abdurrahman, Dr. Rıza Demirci ve Adil Şerif çok zalim işkenceler neticesinde sözde mahkemeler tarafından sadece Türk aydınları olmakla suçlanıp şehid edilmişler, bunu yeterli görmeyen ve Türk’ün varlığına tahammül edemeyen bu katil rejim aynı yıl içinde 70’i aşkın Türkmen münevveri daha aynı suçlamalar ile katletmişlerdir.

Tek gayeleri, asli unsur oldukları Irak-Türkmeneli topraklarında insanca yaşamak, Türk toplumunun haklarını savunmak olan ve bu kutsal dava uğrunda canlarını feda edenleri unutmamak, ‘var olma dava’larını yaşatmak için Türkmenlerin aydınları ve önderleri bir araya gelerek, Telafer’den Mendeli’ye kadar farklı zaman ve mekânlarda şehid düşen tüm Türkmen şehidlerini temsilen 16 Ocak tarihini “Türkmen Şehitleri Günü” olarak anmak üzere ilan etmişlerdir.

Türk Dünyasının tarihine ‘Kara Yanvar’ olarak geçen unutulmaz acımız, fakat bir o kadar da gurur günümüz olan 20 Ocak 1990; Sovyetlerin Ermenilerin kışkırtması sonucunda Can Azerbaycan’a tanklarla girip birçok yerinde ve Bakü’de yüzlerce Azerbaycan Türkünü vahşice katlettiği gündür.

Ben Türküm müslümanım veya ‘insanım’ diyen herkesin kalbinde unutamadığı yara açan ‘1990 QARA YANVAR’ın 20. Günü, aynı zamanda Can Azerbaycan'ın daim azatlığı için bir meşale olmuş, bir kere yükselen üç renkli ay yıldızlı bayrak Aziz Vatan Can Azerbaycan topraklarında ve dünya milletlerinin bayrakları arasında bir daha inmemek üzere şehid kanları ile tekrar yükselmiştir.

Ve!..Türkiye; Kırk yılı aşkındır güya NATO da müttefik olduğu devletler tarafından kurulan, beslenen, donatılan ve eğitilen, Marksist-Leninst, etnik bölücü ve dinsiz PKK/PYD/YPG terör örgütüyle BM antlaşmasının 51. maddesinden aldığı meşruiyetle ‘istiklal ve istikbali-Birliği ve Dirliği’ için verdiği mücadele de, 20 Ocak 2018 Zeytin Dalı harekatında yetmiş iki askerini, 12 Ocak 2024 Pençe-Kilit harekâtında ise dokuz askerini ‘QARA YANVAR’ da ‘şehidler kervanına’ katmıştır.

Bakü’de, Karabağ’da, Hocalı ’da, Kafkaslar ’da, Balkanlar’da, Arakan ’da, Pakistan, Afganistan, D.Türkistan’da, Afrika’da, Kerkük’te, Gazze’de, Irak, Suriye, Libya’da ve Türkiye’de yedi düvelin desteğindeki adları farklı görevleri aynı olan her türlü şer ittifakına karşı vatanı, milleti, devleti, inancı için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

Ve diyoruz ki!.. “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” diyenleri asla yenemediniz ve yenemeyeceksiniz çünkü bunların üzerinde ALLAH, yanlarında da, kendisine ve kardeşlerine kefen biçmeye çalışan Moskofdan, Yankeden, Masondan, Siyonistten yılmayan, korkmayan dahası ÖLÜMÜ ÖLDÜREN TUNÇ YÜREKLİ TÜRK MİLLETİ VAR!.

Cenab-ı Allah milletimizi, soydaşlarımızı, dindaşlarımızı, korusun, yüceltsin ve medeniyet coğrafyalarımızın hiç bir yerinde ‘QARA YANVARLAR’ yaşatmasın bizlere İNŞALLAH.