Recep Tayyip Erdoğan’da böyle bir vicdani sorumlulukla, böyle bir sorgulamayla yola çıkmıştır. Siyaset üzerinden dünyayı değiştirme ideali ve azmiyle çalışmıştır, çalışmaktadır.

Siyaset yürek titremesiyle, vicdan sızısıyla başlar. Mağduriyeti, mahrumiyeti, mazlumiyeti dert edinen insan, yaşadığı, gördüğü, bildiği dünyayı değiştirmek için bir şeyler yapmak ister. İşte Recep Tayyip Erdoğan’da böyle bir vicdani sorumlulukla, böyle bir sorgulamayla yola çıkmıştır. Siyaset üzerinden dünyayı değiştirme ideali ve azmiyle çalışmıştır, çalışmaktadır.

Recep Tayyıp erdoğan

Menzile ulaşmak için hep koşmayı, mücadeleyi, gözünü budaktan sakınmamayı amaç edinen bir liderdir. Birileri gibi halkı siyasetin yakıtı gibi oy deposu gibi görmez, ulvi amaca birlikte ulaşacağı yol arkadaşları olarak görür ve kabul eder.

‘’Tebaaya karşı merhameti, onları sevmeyi, onlara karşı yumuşak olmayı kalbinin iç giysisi yap.’’ İşte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ında halka duyduğu sevgi kalbinin iç giysisidir.

Cumhurbaşkanımızın halkla olan ilişkisini nasıl tanımlarsın diye sorarsanız, Aze ile Zeze gibi, Mem ile Zin, Ferhat ile Şirin gibi derim. Her konuşmasında ben size aşığım aşık, ‘’Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü’’  diyerek halka ilan-ı aşk eden liderdir çünkü.

İşte böyle bir sevgiyle yaşarken efsaneye dönüşen, halkın kahramanı olan Cumhurbaşkanımız Türkiye siyasetinde en fazla hedefe konulan liderdir. Siyasi hayatı boyunca darbenin, müdahalenin, saldırının, entrikanın, kumpasın her türlüsüne maruz kalmıştır. Tarihimizde nasıl Sultan Abdulhamit gitsin diyerek varlığına bile tahammül edemeyenler, her sorunun çözümünü onun gitmesine bağlayan zihniyetler, bugün de Cumhurbaşkanımız için ‘’Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin devlet batarsa batsın’’ söylemindeler. Asıl istedikleri parlamenter sistem adı altında Erdoğan sız Türkiye’dir.

Tüm bu kumpaslara rağmen Cumhurbaşkanımız ülkemizin geleceği için gece gündüz çalışırken; lidere, davasına değil, koltuğa ve makama sadakati olanlar AK Parti’den ayrılmaktadır.

Haklının,istikbalin,kalkınmanın,bilimin,iletişimin,üretimin,verimliliğin,sürdürebilirliğin,değerlerin,barışın,şefkatinin başarının Türkiye Yüzyılı, Yeni Türkiye inşa edilirken davaya ihanet edenleri tarih affetmeyecektir. Kendi kişisel menfaatleri için davasını satanlar, zaten hiç AK Partili olmamışlardır. Çünkü bu kişiler siyaseti millet menfaati için değil, kendi menfaatleri için yapmaktalar. Menfaatleri neredeyse oradadırlar.

Halkın gönlünde taht kurmuş Erdoğan gibi bir lider, AK Parti gibi bir parti herkese nasip olmaz. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Bu yüzden bu davaya gönül verenler, inananlar olarak davamızın da, liderimizin de kıymetini bilmemiz lazım.

Gün kenetlenme günü, kardeşlik günü, Cumhurbaşkanımızın arkasında durarak ülkemizi daha yükseklere taşıma günü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında her zamankinden daha dik durma günü.

Bilmeliyiz ki AK Parti’nin kaderi sadece AK Parti’nin kaderi değildir. AK Parti’nin kaderi Türkiye’nin kaderidir. Türkiye de sadece Türkiye’den ibaret değildir. Tüm mağdur, mazlum coğrafyaların hamisi, kollayıp gözetenidir Türkiye. Mazlumların umudu, zorbaların kâbusudur.

Unutmayın ufak bir rüzgarda otlar gibi sallananlar, dağlar kadar olsa da bir ota değmezler, değmeyecekler..

Halil FIRAT

  Samsat Belediye Başkanı