İmamoğlu'nun, ‘Türkiye’yi yönetme’ hayallerinin peşinden, açıktan ve örtülü yandaşları ile ‘abidik gubidik’ konulu müsamerelerle koşmaya devam ettiğini milletçe seyrediyoruz.
İstanbul belediye başkanının, ‘Türkiye’yi yönetme’ hayallerinin peşinden, açıktan ve örtülü yandaşları ile ‘abidik gubidik’ konulu müsamerelerle koşmaya devam ettiğini milletçe seyrediyoruz.
Görünen o ki, İstanbul için yabancı elçilerle birlikte restoranlarda kar kış demeden ‘proje’ üreten İstanbul belediye başkanı, kendisini belediye başkanı yapanlara nur topu gibi bir ‘ Cumhurbaşkanlığı adaylığı’ hediye etmenin gayretindedir.
YSK üyelerine “Ahmak ”dediği için verilen, fakat yargı sürecinin neticelenmediği bu kararı, piyangodan büyük ikramiye kazanmışçasına karşılayan ve partnerleri ile sevinç içinde kucaklaşıp hatta
Birlikte ‘Oley’ ve ‘Yuppi’ diyerek çak yaptıkları da söylentiler arasında.
Fakat milli iradenin dikkat ve ferasetinden bu ‘garip durumun’ asla kaçmayacağını gören partisi de, işin aslını astarını anlama gayreti içinde ‘bu garip mutluluğa’ kerhen katıldığı ayan beyan görülmektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi serencamına zorlama yöntemlerle benzetilmeye çalışılan çok kötü taklit hikâye ile ‘Masa’nın moderatöründen’ Cumhurbaşkanı adayı vizesi alabilir de, olur da seçilirse dün, “Fatih Sultan Mehmet'e benzetilen” İstanbul belediye başkanının yargılaması ortadan kalkacağı için bu seferde daha görkemli bir ‘Tiyatral’ ile sevinç gözyaşları içinde Allah muhafaza eylesin “Sultan Alp Arslan’a ” benzetileceğine milletçe hazır olmalıyız.
İstanbul belediye başkanın kendisi için hiçbir yaptırımı olmayan bu garip kararın neticesinde, 3,5 senelik icraatları nedeniyle milletimizin ve kendi partisinin nezdinde kaybettiği itibarına ve başarısız olmuş bir belediye başkanı izlenimine, adete yüzme bilmediği için Marmara’yı seyrederken arkadan itilerek düşürülen ve boğulmakta olan adama atılan ‘can simidi’ olduğunu tespit edenlerin sayısı da oldukça fazla.
Sanırım bu kadar söz, Arif olan milletimiz için fazlası ile yeterlidir, sürçü lisan ettiysek af ola diyerek bilinen meşhur merhum Bekri Mustafa’nın ahirete yolcu ettiği mevtanın kulağına söylediği sözleri hatırlatarak nokta koyalım.
“Sen şimdi ahirete gideceksin. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersen onlar durumu anlar...’
Milletimiz yıllardır, Ayasofya’ya kimi imam yapacağını bilerek, sahada da, masada da,
Sandıkta da, içeriden ve dışarıdan her türlü tezgâh ve kumpasları boza boza, Tam Bağımsız Güçlü Türkiye hedefine ilerliyor.
Ne yaparsa yapsınlar, hangi ‘ Müsamereyi’ hangi ‘Tiyatralı’ düzenlerse düzenlesinler, siyasi
İstikrarımızı bozamayacak, “TÜRKİYE YÜZYILI” na engel olamayacaklar.
Yalçın Topçu
