Suriye'nin kalkınması ve gelişmesi demek mülteci ve sığınmacı sorunlarının çözülmesi demektir. Suriye ile yapılacak bölgesel münhasır anlaşmaların bir an evvel tarihi, ortak kültürümüzün ve güçlü bağlarımızın sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda güçlendirilmesi gereksiz şova ist ırkçılık söylemlerine yer vermeden problemlerinizin stratejik açıdan çözümünde barışçıl ve karşılıklı milli menfaatler doğrultusunda geliştirilmesi şarttır.

Kontoktürel açıdan da bakıldığında bölgesel barış ve ortak değerleri olan ülkelerin ekonomik kalkınma modelleri ve işbirli ile bulunduğumuz coğrafyada kaderinin savaş değil, barış yoluyla birlikte KALKINMA ve güçlenmek olduğunu anlamalı, anlatmalıyız. 

Bu doğrultuda yapılacak başta bölgesel ekonomik münhasır anlaşmaları, yerli ve milli savunma sanayii güçlendirme ile birlikte sosyal birleşme için de karşılıklı adımlar atılarak kin, nefret ve ırkçı söylemlerden uzak ortak milli kültür ve tarih ekseninde yapılacak sinema, film ve etkinlikler gibi sanatın güçlü birleştirici etkenlerini aktif şekilde kullanarak birlikte güçlü olabileceğinizin altı çizilecek halklar arasında sevgi ve saygı bağları yeniden kurulmalı ve güçlendirikmelidir.

Bu gelişmelerin daha etkin sağlanabilmesi adına eğitim her zaman her durumda şart olduğu gibi karşılıklı ortak dil ve kültür bağlarımızın güçlendirilmesi adına üniversitelerimiz ile de karşılıklı işbirliği her alanda yapılacak karşılıklı girişimlere yeni bir boyut kazandırılmalıdır.

Farklılıklarımız, farkındalıklarımız olarak gelişirse ülkemizde ve dünyada yaşanan koas ve paylaşım savaşlarına dur denilecek, başta komşularım ile geliştirebileceğimiz karşılıklı ve ortak menfaatler doğrultusunda inşa edeceğimiz yepyeni diplomatik, sosyal ve özellikle ekonomik girişimlerle güçlü, dirayetli ve isabetli bir milli duruş sergilenmelidir.

Tüm bunlar için kendisini ve milletini düşünen, gerçek adanmış yürekleri ve güçlü kişilikleri ile hareket edebilecek, yetenekleri ile işinde uzman kadroları yönetirken, yerli ve milli ortak ideallerimiz doğrultusunda ilerleyecek dorğu, dürüst, ahlaklı, erdemli ve adaletli bireylerin de böylesi bir değişime önderlik edeceği bir yönetim anlayışı ile her şey mümkün...

Bu kadim topraklar, bu kutlu coğrafya böylesi donanımlı, basiretli, adaletli ve ferasetli babayiğitleri binlerce yıldır doğurmuş ve yine doğurup varlığına devam edecektir. 

Ümitsiz, korkak ve benmerkezcil, uyutulmuş ve yönlenlen beyinlere inat bu yolda cesaretle ilerleyecek nice vatan evladımız ile bizlerde daima görev ve sorumluklarımızın bilincinde, aydın ve donanımlı bireyler olarak halkımızın da yanımızda güçlü bir şekilde durmasını istiyoruz. 

Bu sebeplerle ortadoğuda yaşanan ve  büyük planların işleyişine dur diyebilecek uygulanabilirliği yüksek olan ve projelere birlikte adım atmalıyız. 

Önce iç meseleleimizi, önce ekonomimizi önce eğitimimizi, önce savunma sanayimiz değil.... Bakın bütün bunları eş zamanlı olarak yürütebileceğimiz güçlü kadrolar ile ahlaklı çalışma prensiplerine haiz kişilerce yeniden yolumuzu ve tüm dünyaya örnek olacak bir muasır medemiyet hakimiyetini er ya da geç yeniden kuracağız... Ve bunu hep birlikte başaracağız...

İhyacımız olan tek şey kendimize ve tarihi kadim topraklarda iyiliğin ve adaletin sağlandığı geçmişimizi hatırlayarak  umutlanmak ve çok çalışmak... 

Saygılarımla, 

Güneş Altuner 
12.07.2022