Hazırlıklar yapıldı, Çoluk çocuk yola koyuldu… Kimi biriken borcunu ödemek için, Kimi başlık parasını biriktirmek, Kimi de kışı rahat geçirmek ümidiyle Gurbet ellere çalışmaya gittiler.
Tarım işçilerinin ekmek peşinde yolculukları
Hazırlıklar yapıldı,
Çoluk çocuk yola koyuldu…
Kimi biriken borcunu ödemek için,
Kimi başlık parasını biriktirmek,
Kimi de kışı rahat geçirmek ümidiyle
Gurbet ellere çalışmaya gittiler.
Gözlerinde yorgun bir umut,
İçlerinde sessiz bir telaş vardı.
Giderken her biri,
Dönüşte yapacaklarının hayalini kurdu…
Sabah ayazında yola düştüler,
Gün doğmadan tarlalara vardılar.
Nasırlı ellerle tutundu hayat,
Toprağa karıştı ter, umut ve sabır.
Güneş tepede kavururken,
Gölgede soluklanan kadınlar,
Sırtında bebekle,
Yanında çocukla çapa salladı.
Bir tabak yemek,
Bir yudum suyla geçti öğle vakti.
Ne düzgün bir yatak gördüler,
Ne de doya doya dinlendiler.
Ama yılmadılar.
“Bu mevsim de geçer” dediler.
Ve geçerken günler,
Her biri sessizce bir ömrü ilmek ilmek ördü.
Traktör sesine karıştı çocuk kahkahası,
Toprağa tutunarak büyüdü hepsi.
Bir yanları hep memlekette kaldı,
Diğer yanları gurbetin sıcağında yandı.
Çalıştılar…
Sustular…
Hayal kurdular…
Ve gün geldi,
Aynı yorgunlukla,
Ama biraz daha umutla...
Ölenlere Rahmet diliyorum...
Tarım işçisi emekçilerini, ekmeği peşinde ölenleri saygıyla selamlıyorum.
Bu senede gider geliriz...
Olmadı......
Daha varmadan tıklım tıklım
Doldurdukları minibüs devrildi savruldular ..
Hayalleri ile birlikte yıkıldılar...
Arkalarında tarifsiz acı bırakarak.
Songül Özer ✔️