Ellerinde susturucu tüfeklerle bir o yana bir buyana dilimizde kekremsi tat içimizde buruk acılar hüzünlü yaralar çok nefes az heves!

Hepimiz hayallerimizin travmalarımızın sevgisizliğimizin yaşam bekçileriyiz yüreğimizin ellerinde susturucu tüfeklerle bir o yana bir buyana dilimizde kekremsi tat içimizde buruk acılar hüzünlü yaralar çok nefes az heves!

Empatinin yazının üstünde büyüdüğü, herkesin binlerce dil konuşup, birbirimizi anlamadığı lisanın söz karmaşasındayız. İsteklerin hayallerin nirvanasındayız. Oysa seyirlik denizler masmavi gökyüzü ve güneşin avuçlarındayız.

Mavi yeşil kıpkırmızı aşkındayız yaşam denilen gökkuşağının meçhulündeyiz. Bilmediğimiz binlerce farklı dillerdeyiz, empati karması gökyüzü yüzünde asılı kalmış anlaşılamayan lügatın ara sayfalarında sararmış güllerindeyiz açılmadan sararmışız.

Hepimiz istekleri hayallerimizden büyük unutmuşuz, minik hayalleri unutmuşuz, hayal ettiğimiz gülüşlerini kahkahalara çevirmeyi sahi hayaller olursa mutluluk kesin mi? Mavi var yeşil var hatta aşkın her hali var doğa arkadaş kardeş ailemiz sarılmak seyretmek bütün renkleri aşk yasamak kırmızı çıkana kadar maviden güzellikleri susturmak avazım çıktığı kadar problemleri sessize almak.

Sahi denesek mi minnacık mutlukları örneğin deniz gökyüzü derinliğinde seyir defteri tutsak birde boyasak her yanımızı mutluluğa sarılsak gördüğümüz canlılara martılara kuşlara kelebeklere kumdan kaleler yapsak olmayacak yüce hallerimize surlar yapsak mutluluklar ülkesi sımsıcak mutsuzları içine alsak uçurtmalar yapsak yollasak evrene istemediğimiz düşlerimizi! Açıl susam açıl da açılsa sevgiler hayaller ve bize.

Kıymet Şahin

01.Mayıs.2024 01:30