Tarihi mekânlarımızın üzerinde tepinmek hoşumuza gider.

Lafın gelişi tepinmek… İşe yaramaz... O olmasalar da olur... Canımız nasıl isterse o biçim olsunlar manasında…

Tuz Hanı’na el atınca şimdi bi şeye benzetir, vatandaşın hizmetine açarlar diyorduk ki otel mi ne yaptılar, gitti elden.

Resmi sıfat alınca bi çeşit mesafe girer aramıza. Önünden geçmeye korkarız.

Ya da selama durur, o tarafa bakınca. “Acaba ne var içeride? Ne yapıyorlar acaba?” kabilinden onlarca soruyla boğuşuruz.

...

Rivayet olunur ki 'Vali Konağı' yıkılıp yerine ihtişamlı bir bana yapılacak. Seviyoruz her şeyin yenisini ve büyüğünü.

Şöyle bol ışıklı ve taşlı, betonlu bir bina fena durmaz hani!

Şaka şaka… Nesi fena! Nesi hoş!

Ülkenin neresine giderseniz gidin böylesi binaların ya müze ya da kütüphane olduğunu görürsünüz. Bu binanın da her Adıyamanlının hafızasında bir yeri var. Bir hikâyesi var. İl oluş tarihinin hikâyesi… Önünden her geçen şöyle durup bi bakar. ‘Tarihi bir bina… Kim bilir kimler oturdu? Kim bilir kimler ne kararlar aldılar?

Onlarca soru, onlarca merak, onlarca, yüzlerce hikâye…

Hepsinin bir hafızası, hepsinin bir tarihi, hepsinin bir ucundan dokunulmuşluğu vardır, amcalara, teyzelere…

Sokakta kimi durdursanız anlatacak bir iki kelimecik hikâyesi vardır mutlaka.

Bu kadar dokunulmuş sendromla bu binayı şöyle her odası bir memleket sevdalısı ağabeyin ismiyle donatsa, odalar kitaplarla doldurulsa, en büyük odalardan birinde kocaman bir ekranda Adıyaman’ın tarihini anlatan filimler gösterilse, gençler, yabancılar merak etse, ziyarete gelse, Asım Efendi’yi, Rıfat Efendi’yi, Lucianus’u tanısa, okusa, fena mı olur?

Asım Efendi Kütüphanesi… Lucianus Kütüphanesi… Rıfat Efendi Kütüphanesi… Ali Bozkurt Kütüphanesi...

Bahçesinde otursak, şöyle iğde kokusu ve salkım söğüt gölgesinde, kaçak çay yudumlayarak memleketin bin yıllık tarihini konuşsak...

Bir tarafımızı laleler, bir tarafımızı ortancalar, papatyalar, sardunyalar renk cümbüşüne çevirse...

Gürlevik suyu homurdanıp dursa ayaklarımızın altında...

Ne günah işledik dersiniz...