Kamuoyu yoklamalarında seçilme şansı her zaman Kılıçdaroğlu’dan fazla olan iki arkadaşımızın CB adayı olmasını sağlayamadım.

 Meral Akşener dün Kocatepe’de “elimden geleni yaptım. Ama başaramadım. Kamuoyu yoklamalarında seçilme şansı her zaman Kılıçdaroğlu’dan fazla olan iki arkadaşımızın CB adayı olmasını sağlayamadım.

Bunun için sizlerden özür diliyorum.” dedi.

Seçim öncesi iki özür daha dileyecek sanırım.

Hem CB adayı yapmak istediği her iki arkadaştan ve hem de milletten.

Çünkü kesin olarak İmamaoğlu ve Yavaş CHP tarafından teşkilat yoklaması sonucu bir gerekçe ile İstanbul ve Ankara’dan belediye başkan adayı yapılmayacak.

Bu iki isimin CB adayılığı ısrarı ters teptiği için ciddi yara aldılar.

Siyasi partilerin öncelikli en önemli varlık ve asla vazgeçmeleri mümkün olmayan tek şey partide bir isme bir görev verildikten sonra isminin, partinin tüzel kişiliğinin önüne geçmesi ve parti dışı odaklarca parti yönetimine belirleyici bir güç olarak dikte ettirilmesidir.

İşte İmamoğlu bu sebeble aday yapılmayacak ve CHP’den ayrılarak 2028 CB başkan adaylığı için yeni bir siyasi yol çizecektir.

Sn. Yavaş’a gelince.

CB seçimlerinde Sn. Mansur Yavaş, Sn.Meral hanımın ve İmamoğlu’nun rüzgarına kapılarak işiyle meşgul olup tartıya çıkarmadığı vakur güçlü imajına seçim meydanlarında ve kürsülerinde ciddi zarar verdi.

Cumhur İttifakına oy veren milliyetçi seçmenin büyük kısmını küstürdü ve kızdırdı.

Cumhur İttifakının, karşısına Haseki gibi AKP patentli bir adaydan farklı milliyetçi bir ismin ( mesela Turgut Altınok gibi ) aday olarak çıkarılması durumunda seçilme şansının azalacağını CHP’de elbet görecektir.

İYİ Partinin desteğini kaybeden CHP 22 ilde kazandığı belediye başkanlıklarını kaybetme riski ile karşı karşıyadır.

Sn. Mera Akşener dün yaptığı açıklama ile artık “ontolojik” seçmen tabanı ile çatışmak ve karşı karşıya gelmek istemiyor ve CHP ile ve CHP üzerinden örtülü “bölücü seçmen” gölgesinden kurtulmak istiyor.

Şimdi kalkıp bazı milliyetçi arkadaşlar bu tabii ve olması gereken yeni stratejiyi AK Partiye ve Sn.Erdoğana destek ve daha cahilcesine de satılmak olarak niteleyip hakarette dahil suçlayabilirler.

Ama yanıldıkları nokta şu.

Siyaset yapanların ve kitle siyasi partilerinin dikkat etmesi gereken en önmeli birinci kural, kuruluş gerekçeleri ve tabanları ile ve de muhtemel oy alma potansiyeli olan seçmen kitlesi ile ters düşmemek ve karşı karşıya gelmemektir.

Bu hata rüzgara karşı tükürmek gibi kendi yüzünüzü kirletmektir. Sonra yüzünüzü yıkayarak yeniden başlamanız gerekir.

Sn. Meral Akşener dün yaptığı konuşma ile yüzünü yıkadı ve İYİ PARTİYİ gelecek 5 yıl sonrasına göre yeniden konumlandırmanın işaretini verdi.

İnşallah bu yeni vizyonu gören kadrolar partisinde çoğunluktadır.

Kısa vadeli başarılar, kendi beklentileri ve günlük çıkarları için Meral hanımı fazla zorlayıp üzmezler.