Yaşadığımız coğrafyanın sunduğu kaderden mi, kadim bir geçmişimiz olduğu ve çok uzun süreler hep devinim halinde kültür ürettiğinden mi bilemem. Ama; hep geçmişi yaad edip, geçmiş günlere olan özlemi dile getiriyoruz. Kış geceleri köy odalarında kurulan meclislerin sohbet konusu genellikle “Nerede o eski günler” oluyor. Her bayram ah eski bayramlar diye iç çekiyoruz. Geçenlerde elime geçen 1960 tarihli bir “Hayat Dergisi”nin kapak konusu neydi biliyor musunuz: “Ah eski ramazanlar”.

Oysa ki geçmişler hep birer anı, tecrübe ve geleceği daha kaliteli yaşamak için anlayışlar olmalı değil mi?  

Ben; geçmiş yaşanmışlıkları özlemek yerine, geleceğe ışık tutması için muhasebesinin sağlam yapılması gerektiğine inananlardanım. İyi muhasebe yapmak güzel dersler çıkartmak ve hayatımızın hemen sonraki dönemini daha iyi organize etmek demek olmaz mı? Daha üretken daha verimli yaşamak demek olmaz mı? “İki günü eşit olan ziyandadır”. Bu bakış bizi  Resullullahın(A.S.) işaret ettiği noktaya götürmez mi. 


Oysa bir çok medeniyet anı anlayarak yaşamış, yaşanmışlardan ders almış, aynı hataları tekrarlamamış ve geleceği daha iyi şekillendirerek medeni, müreffeh bir yaşam inşaa etmiştir.

Belediye başkanlığımda üçüncü yıla takvim yılına girerken (ki bunun büyük bölümü pandemi gölgesinde geçmiştir) ne kadar “güzel” işler yapabildikse de “keşke bu işi şöyle yapsaydım” diye bir çok notum var kendime. Çıkarttığım bir çok ders var geçen süreçte. Bundan sonra kalan başkanlık süremce bu notlar ve dersleri ilçeme, ilime, insanıma daha iyi hizmetler sunmak için kullanacağımdan emin olabilirsiniz.

Bu bir yeni yıl yazısı. Yeni yıl mesajları hep “mutlu bir yıl” dileyerek verilir. Bence bir belediye başkanının “mutlu bir yıl” dilemesi için vatandaşlarının mutlu bir yıl geçirmesini sağlamış olması lazımdır. 2021'de vatandaşlarımızın daha mutlu bir yaşam sürmesi için elimizden geldiğince çok çalıştık. Umarız “mutlu bir yıl” geçirmişlerdir. Ve yine umarız 2022 daha “mutlu bir yıl” olur.

Ülkece yeni bir yıla girerken ülkem için de bir çok dileklerim var. Tabi ki hepsi insan ve toplum odaklı dilekler. Öncelikle daha çok sevgi, saygı ve anlayış dilerim. Millî birlik ve beraberliğimize daha sıkı tutunmayı dilerim. Gayri milli olan kültür erozyonundan gençlerimizin korunmasını dilerim. Evrensel olan tüm değerlere sıkı sıkı sarılıp, üretim anlamında “Milli ve Yerli” gayretlerin artmasını dilerim. Bu gayretlerle ülkemin dünya ekonomisine yön veren bir ülke olmasını dilerim. En önemlisi de sağlık dilerim. Pandemiyi yenmiş, sağlıkla gülüp, eğlenen ve mutluluk içinde üreterek yaşayan bir TÜRKİYE dilerim.