Tolstoy okumaları yaparken dikkatimi çekti. Tolstoy'un Rusya'da yaptığını Said Nursi Türkiye'de yapmaya çalışmıştır. Said Nursi Tolstoy'un hem hayatından hem de eserlerinden oldukça fazla etkilenmiştir. Tolstoy da köylü Said Nursi de.

Tolstoy'un hayatını sanatçı ve aziz diye ikiye ayırırlar. Said Nursi de hayatını ikiye ayırır: Eski Said, Yeni Said! Tolstoy kilise dışında, köyünde mektep kurup şakirt yetiştirmiş. Said Nursi Doğu'da medrese kurmak istemiş. Ancak bu amacına ulaşamayınca şehirlere gönderdiği talebeleri sayesinde bunu çözmüş.

Tolstoy kilise tarafından afaroz edilmiş Said Nursi Saray tarafından akıl hastanesine gönderilmiş. Biri gerçek İsa beklentisi içinde olmuş diğeri Mehdi.

Tolstoy kendi yazdığı ders kitaplarını mektebinde, Said Nursi de Risalelerini medreselerinde okutturmuş. Tolstoy'da şakirtleriyle mektuplaşmış Said Nursi de.

Tolstoy gerçek imana ulaşmak için çırpınmış, Said Nursi de. Tolstoy da risaleler yazmış Said Nursi de. İlginç olan Tolstoy'un risalelerinde hayat, iman, ölüm, hakikat vs mevzular önemli yer tutar Said Nursi'nin eserlerinde de. Hayat ölüm iman konusunda Tolstoy'un anlattığı hikaye ve kıssalar ile Said Nursi'nin risalelerinde anlattığı hikaye ve kıssalar bire bir aynıdır.

Özellikle Tolstoy'un risalelerini okurken Said Nursi'yi, Said Nursi'nin risalelerini okurken Tolstoy'u okuyormuş gibi olursunuz. ikisi de iman ve hakikat arayıcısıdır. Konu ve hikayeler aynıdır. İnsan sanki Tolstoy kitabını değil de Risale-i Nur'dan bir bölüm okuyormuş gibi olur.

Tabi Tolstoy Shakespeare'den sonra en çok okunan yazar. Bir de ömrünün son yıllarında oldukça popüler biri. Bütün dünya aydın, sanatçı ve âlimleri ona mektup yazmışlar. Kilise tarafından afaroz edilince daha da popüler olmuş, İslam dünyası sanmış ki Müslüman olmuş. Oysa adam Budizmi, Şintuizmi, mistisizmi İslam'ı ve diğer dünya dinlerini araştırıp ortak bir din, daha doğrusu kendine göre ortak bir hakikat oluşturmak istemiş. Bundan dolayı kimisi keşke Tolstoy sanatçı kalsaydı azizliğe soyunmasıydı, demiştir.

Tolstoy da ömrünün sonuna doğru bir çarık bir hırkayı seçmiş Said Nursi de. Tolstoy'un köyünde şakirtlerini ağırlamıştır. Köyünü kutsal bir belde gibi ziyaret ediyormuş insanlar. Said Nursi'nin sürgün kaldı ve gömüldüğü şehirleri de şakirleri kutsal bir belde gibi ziyaret etmişlerdir. Hatta 27 Mayıs İhtilalinde ordunun cesedini kabrinden çıkarıp bilinmeyen bir yere gömmesi aşırı yüceltilmesi den dolayı olduğunu söyleyenler vardır. Her ikisi de şakirtleri tarafından aziz görülmüştür. Her ikisi de inançlar dışındaki dinlere dışlayıcı bakmamışlardır. Tolstoy'a Müslümanlar, Said Nursi'ye gayrimüslimler ilgi göstermiş, eserleri üzerine yazmışlardır....