Siyasetle ilgili eğitimci arkadaşım "geçen yıllarda Yavuz Bahadıroğlu ile ilgili anınızı yayınlamıştınız, vefatıyla ilgili yazmayacak mısınız? diye sordu. Hatıram var ancak yazmak istemiyorum diye cevap verdim. Sonra bu kararımdan da bu yazıyla vazgeçiyorum. Türkiye'deki kısır çekişmeler, ötekileştirmeler öyle had safhaya ulaştı ki bırakın taraf olmayı, çekişme içerisine girmeyi dönüp bakmaya, çekişmelerdeki sözleri duymaya bile tahammül edemiyorum. Bunlara katlanacak ne gücüm ve ne de enerjim var.
Kısır parti çekişmeleri çocuk aldatır gibi; bakın bakın 80 yıl önce CHP ne yapmış veya bakın filan Ak Partili ne yapmış sözleri laf sokuşturmaları, ötekileştirmeler. Sosyal alandaki linç etmeler, geleceğe yönelik sadece ümümitsizliğimi artırıyor. İnsan bir yudumluk bir nefeslik sevgiye hoşgörüye huzura o kadar muhtaç ki. Şahsi hayatta değil ancak arkama dönüp baktığımda mahallemin yaşadığım ömür içerisnde başaramayan tarihini görüyorum. Sadece sevmek istiyorum AK Partilisini CHP'lisini Alevisi, Sünnisi, Bektaşi sini Mevlevi sini sevmek sadece sevmek istiyorum
Ölümler hele sanatçıların ölümleri bütün ülkeyi milleti birleştirmesi lazım. Misal 50 yıl öncekerde Aşık Veysel'in ölümünü hatırlıyorum,Barış Manço'nun, Cem Karaca'nın Neşet Ertaş'ın ölümleri bu toplumu üzüntüde birleştirmişti. Yavuz Bahadıroğlu da bir sanatçı sayılırdı ancak bunda toplum daha da bölündü.Üzülenler var huzur u ilahidede mahkemeye müşteki olarak müdahil olacağını söyleyenler var.
Bahadıroğlu ile ilgili hatıram yine bir yazar bir okur merhabalaşması düzeyinde.
2004 Mayıs ayında Adıyaman'a gelmişti. Kendisini getiren kiitabevinde kitaplarını imzalıyordu. Burada bir hatırasını anlatı " Recep Tayyip Bey İstanbul belediye başkanı seçilmişti onu tebrik etmeye gittim. İstanbul milletvekili Ali Oğuz da oradaydı.
-Ali Abi bize müsade, iki Karadenizli, başbaşa biraz konuşalım, dedim
Recep Tayyip Bey'e -İstanbul belediye başkanlığından sonra Başbakanlık geliyor.Hazır mısınız?
O "Erbakan hocamız var ona karşı ayıp olur" dedi.
"Olmaz düşün dedim. Bir kaç ay sonra yanıma gelip "abi bu iş nasıl olacak" diye sordu. yolunu gösterdim"
Ak Partinin kuruluşuna katkı sunduğu için çok mutluydu.
İtiraz etmedim tabi fakat geçen zaman şunu gösteriyor Milli Görüşün parçalanması hataydı bir tecrübe olarak devam etmesi gerekiyordu .