Bakkalından kırtasiyecisine, bu şehirde nefes alan her birimiz, çocuklarımızın güvenli bir eğitim hayatı için üzerine düşeni yapmakla yükümlüyüz.

Yeni eğitim-öğretim yılımız öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize ve tüm milletimize hayırlı olsun.

Bu yeni başlangıç, yalnızca bir devlet kurumunun değil, tüm toplumun ortak mesuliyetidir. Dolmuşçusundan fırıncısına, bakkalından kırtasiyecisine kadar bu şehirde nefes alan her birimiz, çocuklarımızın güvenli ve başarılı bir eğitim hayatı için üzerine düşeni yapmakla yükümlüyüz.

Bu sorumluluğu yerine getirmek için hepimize somut görevler düşüyor:

Esnafımıza: Simit yapan fırıncı, aracının temizliğine ve öğrencilerle iletişimine dikkat eden servis şoförü, kalemi-defteri en iyi şekilde sunan kırtasiyeci... Hepiniz bu zincirin en önemli halkalarısınız. Lütfen ürünlerinizin kalitesini, hijyenini ve güvenliğini bir kat daha artırın.

Servis Şoförlerine: Öğrenci taşıyan araçlarımız, çocuklarımızın ikinci evidir. Müzik sesinden iç temizliğine, emniyet kemerlerinden öğrencilerle kurduğunuz diyaloğa kadar her detayı sık sık denetleyin ve bu konuda asla taviz vermeyin.

Hepimize - Trafikte: Trafiğin zorluğunu biliyoruz ancak hiç olmazsa kurallara riayet edelim. Okul önlerinde hız yapmayalım, yaya geçitlerinde önceliği yayalara verelim, çocuklarımızın can güvenliği için trafik işaret ve uyarılarını ciddiye alalım.

Unutmayalım; bu şehir ve bu çocuklar hepimizin. Üzerimize düşen bu sorumluluk, kuru kutlamalarla geçiştirilemeyecek kadar ciddi ve hayati bir konudur.

Toz, susuzluk, trafik, pahalılık ve hâlâ taze olan deprem acısı derken, hayatı daha da zorlaştırmayalım. Aksine, el birliğiyle çocuklarımızın yarınları için hayatı kolaylaştıralım.

Çünkü hayatı zorlaştırmak da, kolaylaştırmak da bizim elimizde.