Hayatın fırtınasında, hepimizin bir gemide yolcu olduğunu unutmayalım. Kaptan sessiz kaldığında bile, birbirimize el uzatabiliyorsak hâlâ umut var demektir.

Gemi su alıyor kaptan…
Mürettebat ortada yok.
Yolcular panik içinde, bazıları dua ediyor, bazılarıysa sessizce suyun yükselişini izliyor.
Alt kattakiler çığlık çığlığa… Can simidi bekliyorlar.
Umut, dalgaların tuzlu sesiyle boğuşuyor.

Kaptan nerdesin?
Dibi mi boyluyoruz yoksa?

Denizin ortasında savrulan bir gemi bu.
Ama belki de bu gemi sadece bir deniz aracı değil…
Bu gemi, bir ülke, bir toplum, bir insanlık hikâyesi aslında.
Kaptanı kaybolmuş, rotası belirsiz, mürettebatı dağılmış bir gemi…
Ve geriye sadece yolcular kalmış: yaşlılar, çocuklar, umutlarını yitirmemeye çalışan insanlar.

Bir Siren Sesi… Uzaklardan Gelen Işık

Birden bir siren sesi duyuluyor.
Uzaklarda bir ışık beliriyor.
“Bir kurtarma gemisi mi, yoksa bir hayal mi bu?” diye fısıldıyor yaşlı amca.
Sesi titrek ama gözleri hâlâ umut dolu.

Küçük Elif, annesinin kucağında ağlamayı kesiyor.
Parmağıyla ışığı gösteriyor:
“Anne, kurtaracaklar bizi değil mi?”
Ayşe Teyze, ellerini göğe kaldırıyor:
“Allah’ım şükürler olsun…”

Işık yaklaşırken, megafondan bir ses yankılanıyor:
“Hazır olun! Can salları indiriliyor! Panik yok! Çocuklar ve yaşlılar öncelikli!”
Ama ses kaptana ait değil.
Bu, yolculardan birinin sesi — belki bir asker, belki bir cesur yürek.
Çünkü bazen kaptanlar susar…
Ve gemiyi kurtaran, sıradan yolcular olur.

Birlikte Kurtulmanın Hikâyesi

Suyun içindeki köpek bile mücadeleden vazgeçmiyor.
Bir genç, can simidini sarkıtıyor:
“Gel bakalım dostum, gel!” diye sesleniyor.
İşte o an…
İnsanlık yeniden hatırlanıyor.

Gemi hâlâ batıyor ama artık yalnız değiller.
Birbirine el uzatan insanlar var.
Bir can simidini paylaşan gençler, bir çocuğu kucaklayan kadınlar, dua eden yaşlılar var.
Kaptan ortada olmasa da, vicdan hâlâ ayakta.
O gemi belki batacak ama içindeki insanlık, denizin dibine inmeyecek.

Son Söz

Hayatın fırtınasında, hepimizin bir gemide yolcu olduğunu unutmayalım.
Kaptan sessiz kaldığında bile, birbirimize el uzatabiliyorsak hâlâ umut var demektir.
Çünkü gemiler kaptansız batabilir ama vicdanı olan bir toplum asla batmaz.