İncil'de geçen bir kısadır. Maria Magdalena fahişe olduğu için taşlanmaktadır. O sırada İsa oradan geçer. İsa'ya "sen de taş at!" derler. İsa "kim günahsızsa o taş atsın!" der. İsa'nın bu sözünden sonra herkes elindeki taşı bırakır. Magdalena kurtulmuştur. Bu kıssadan çıkarılacak hisseler vardır.   

  Birincisi herkes günahkar olduğunu kabul etmiş, İsa'nın sayesinde kendilerini sorgulamışlardır.

İkincisi Magdalena hidayete erip inancı bulmuştur. Bugün Batı katedrallerini İsa ve Meryem'in resim ve heykelleri yanında bir de Magdalena'nın resim ve heykelleri süsler. İsa'nın çarmıhtan indirilmiş bedenindeki kanları ayak ucunda Meryem ve Magdalena saçlarıyla temizler. Magdalene azizeliğe yükselmiştir.

  Üçüncüsü fahişe Magdalena durduk yere fahişelik yapmamıştır. Onun bu yola düşmesinde içinde yaşadığı toplumun hiç mi suçu yoktur. Bu kıssada taş atanlar en az Magdalena kadar günahkar görülmüştür. Kuşkusuz Magdalena'ya taş atanlar içinde gece onunla yatıp gündüz ahlak abidesi kesilen kişiler vardır. İlk taşı, en büyük taşı, en ağır küfürle atanlar gece Magdalena ile yatanlardır. Bu her zaman böyle olmuştur. Çünkü Magdalena ile yolu kesişmeyenlerin taş atma gibi bir derdi olmaz. Aslında taşı atanlar kendi günahlarını onda görüp taşlıyorlar! Örneğin peygamberimize zina ettiğini söyleyip pişmanlık duyan kadını peygamber hemen recm etmemiş, günahıyla başbaşa bırakmak için hep başından savmıştır. Çünkü inanç ve erdem bunu gerektirir.

   Dördüncüsü İncil'de geçen bu kıssadan dolayı recmin İslam'dan önce Yahudilik ve Hıristayanlıkta da olduğu anlaşılmaktadır. Bu aynı zamanda nesli korumak, toplumsal ahlakı sağlamak için kutsal kitapların çok ağır müeyyideler getirdiğini gösterir.

   Beşincisi "kim günahsızsa o taş atsın" diyen İsa, bir yanıyla hoşgörü ortaya koyarken diğer yanıyla kendisi taş atmayarak "günahkar" olduğunu göstermiştir. Oysa peygamberlerin sıfatlarından biri "ismet" yani masumiyettir. Günah işlemezler. Bu kıssada İsa kendini günahkar görmüştür. Bu bizim inancımıza ters düşer. İsa'nın kendini günahkar görmesi, Hıristiyan teolojisinin "günah" anlayışından kaynaklanmıştır. Dikkat ederseniz İsa, Meryem ve Magdalena günahkar kimselerdir. Çünkü Hıristiyan teolojisine göre herkes günahkar doğar. Meryem İsa'yı babasız doğurarak günah işlemiştir, İsa günahın meyvesidir ve Magdalena tövbekar fahişedir. Tanrı konumunda olan İsa günahkar ise herkes günahkardır bu yüzden vaftiz edilmeleri gerekir, inancı doğmuştur. En son bu kıssadan kendim için çıkardığım hisse ne taş atacağım ne taş atılacak bir günah işleyeceğim. Çünkü çürümüş toplumlarda taş atmak için hazır bekleyen o kadar çok kişi var ki, boşa düştüklerinde İsa'yı dahi taşlamaktan çekinmeyeceklerdir. Ayrıca

taşı yalnızca fahişelere değil, günahlarına ayna tutacak herkese atmak için fırsat kollamaktadırlar. Unutmayınız günahkar toplumlar merhametsiz ve tahammülsüz olur.