Dünyayı objektif takip edenler,dünyayı ellerinde bulunduran(Yüksek
teknoji ,para,askeri güç,bunlara bağlı siyasal güç) ülkelerin küresel salgın sonrası gıda başta olmak üzere bazı teknoloji ürünlerinin tedariği konusundada ciddi bir kriz dönemi yaşandığı gerçeği ile karşı karşıya olduğunu görürler.
Bu kriz ABD ve AB de ve diğer ülkelerde enflasyon patlaması yapmış durumda.
ABD ve AB de bazı basın kuruluşları resmi açıklanan enflasyonun rakamlarının aksine 
Çok daha yüksek olduğunu ifade ediyorlar.
Dünyada genel kanı ise Küresel enflasyonun 2023 -2024 Yılların hepsinde devam edeceği hatta 2025 yılına ciddi problemlerle girileceği konusunda tespitler var.
Dünya genelinde yaşanılan bu dalgalanmanın ülkemize yansımaları ve etkisi enflasyona%30’u kadar.
Ülkemizdeki enflasyonun %80 dayanması global etkiyi çıkarsak bile %50lik bir yönetim ve denetim beceriksizliğini gösteriyor.
Dünya buğday üretiminin büyük üreticisi iki ülke Rusya ve Ukrayna savaş halinde.
Çin bir yıl öncesinden ciddi manada buğday ve diğer tahıl stokları yapıyor.
Yaşanan ciddi mevsim değişiklikleri çevre felaketleri bazı ülkelerde kuraklık dünyayı yeni bir sürece götürürken üretim ve tedarik zincirinde ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak gibi duruyor insanlık.
Neo liberal kapitalist sistem iflas etmiş ömrünü tamamlamış durumda.
Yeni dünya sistemi ne olacak o tartışılıyor artık.
Görünen o ki bir çok devlet bütçesinden daha büyük kapital güç sahibi olan şirketler,dünya yönetiminde ,söz sahibi olma yolunda çok ciddi mevziler kazanmış durumdalar.
Global ölçekte dünya genelinde şirketlere baktığımızda artık dünyayı idare edecek idare etmede  söz sahibi olacak halklar topluluklar değil genel dünya nüfusunun %1 dahi olmayan şirketler söz sahibi olacak.
Yani anlayacağınız ulus devlet kavramı ve onun karşısında şirketleşmiş, şirketlerle idare edilen devlet yapıları göreceğiz.
Devletler arasında rekabet ve mücadele büyük şirketlerin ele geçirdiği devletler ile ulus devletlerin mücadelesi halinde gösterecek kendini.
Bilerek sürekli dünyanın dört bir tarafında kolay yönetmek idare etmek için yapılan
bölünmüş toplum projesi,eskisi gibi faydalı değil artık.
Bölünmüş toplum projesi ile devletleri ve halkları idare edeceğini zannedenler Son olaylarla büyük bir yanılgı içerisine girdiler.
Bölünmüş ve bölünmek istenen toplumlar insani ihtiyaçları söz konusu olduğu İçin  daha iyi hayat şartları düşünerek göç etmeye başladılar.
Şimdilerde dünya küresel bir göç dalgası krizi ile de karşı karşıya.
Dünya genelinde göç ve göçmen sayısı 300 milyona yaklaşmış durumda.
Bölünmüş toplum projesi ile dünyayı idare edeceğini zannedenlerin hesap etmediği kendileri için çok tehlikeli bir durum bu.
Yakın gelecekte gıda teknoloji krizine ek olarak su kaynakları konusundada dünya genelinde su tedarik ve kullanım krizide yaşayacağız.
Medeniyeti “önce insan “perspektifinden bakarak okuyan bir milletin mensupları olarak dünyada olup bitenleri iyi analiz etmemiz ve geleceğimiz için uygulanabilir gerçekçi politikalar geliştirmemiz gerekiyo
r.
Gıda krizi, su krizi ,teknolojik tedarik ihtiyacı dahil,çevre felaketleri konusunda ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalmamak yada en az zararla atlatmak için üniversite ve diğer ilgili kurum kuruluş ve uzman kişilerden oluşturulacak planlama ve profesyonel çalışmalar yapacak bir kurul oluşturmalı bu kurulun yapacağı çalışma ve alınan kararlar milli politik proğramlar olarak uygulanmaya koyulmalıdır.
Devlet yönetimini elinde bulunduranlar ülkenin içinde bulunduğu enflasyon şartlarına göre en az altı ayda bir asgari ücretle çalışanlar ve bütün emekli kesmin 
Ücretleri konusunda Enflasyon artışı kadar maaşlarda güncelleme yapılmalıdır.
Enflasyon sarmalından kurtulup dış ticaret açığı ve bütçe açığını kapatmak için
Her fırsatta vergileri arttırıp zam yapmak yerine, ülke genelinde gıda dahil her türlü tedarik zincirinde üretimi teşvik Edip arttırmak ihracatı fazlalaştırmak gerekmektedir.
Böylece ihracat ithalat dengesizliğinden kaynaklanan dövizdeki yükseliş durdurulmuş olacak ülkenin bütçe açığı da kapanmış olacaktır.
Enerji bağımlısı olan ülkemizin enerjiye planlı yatırımı Ve enerji tüketiminin ülkemizde kendi kendine yeten duruma gelmesi büyük bir döviz kaybı sorunumuzu da kendiliğinden ortadan kaldırmış olacaktır.
Yeni Dünya düzenin uygulayıcıları bundan böyle düzenlerini kabul ettirmek için daha çok vahşice ve acımasız davranacaklardır 
İnsanlığı yönelecek her türlü vahşi oyuna ve saldırıya dikkat etmek hazırlıklı olmak lazım.
Çünkü yeni dünya düzeni :
YA YE ,YA YEM OL fikri üzerine kuruluyor.
                         M.Tuğrul Türkeri