Yıl 2000 özel bir eğitim şirketinde yöneticiyiz. Çok iyi bir edebiyatçıya ihtyaç var. O zaman Edebiyat mezunları şimdiki gibi fakülteyi bitirip boşta kalmıyorlardı. Milli Eğitimde istifa ettirip getirmek gerekirdi. 
Neyse biz öğretmen arıyoruz arkadaşın biri haber verdi "Çok iyi bir edebiyatçı var, kültürlü, bilgili hitabeti güçlü fakat siz almazsınız?" neden almazmışız? soruma "çünkü dincilikten MEBden ihraç.Peki mahkeme karaıyla mı ihraç, sicilinde suç var mı? soruma Hayır. cevabını aldım. "O zaman çalışırız zaten ticaretle uğraşıyoruz hiç bir ideolojik yanımız yok Yeter ki kurallara uysun." dedik. Mehmet hoca şirketin başka ildeki şubesinde çalışmaya başladı. Siğortasını başlatıtığımızda birisi hemşehrim 2 sivil polis geldi "Ne demek bu, nasıl çalıştırabilirsiniz" diye sert bir ifadeyle sordular Biraz da işi şakaya vurarak "kanunlara saygılıyız bu arkadaşın atanmasında sicil kağıdı temizse hiç bir sorun yok, işte mevzuat " diye cevap verdim.
Kalkıp gittiler. Mehmet Hoca ise mesleğinde ses getirmeye başladı sadece görevini yaptı.Ihraç durumunu mahkemeye verdi mahkemeyi kazandı ancak söz verdiği için dönem içinde özel şirketteki işini terk etmedi devletten tazminat kazanması garanti olduğu halde buna da tenezzül etmedi. Bulunduğum ilden ayrıldım Ankaraya geldim ilişkimiz koptu Birgün Tv de haber izliyorum aa o da ne Hüda Par yöneticisi, genelbaşkanı ve geneksekreteri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşüyor Genel sekreter Mehmet Hoca. Hoca mesleğinden ayrılmış, işi bırakmış parti kurmuş. Partide iken hiç diyaloğum olmadı. Şimdi haber; hasta bunu sosyal medyadan öğreniyorum. Allah'tan acil şifalar diliyorum. Nerede hangi hastahanede yattığını bilmiyorum bilen arkadaşlarım özel msn'den bildirmelerini hassaten istirham ediyorum.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi